“Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş” atasözü, güç ve arsızlığın bir araya geldiğinde haksızlığın da ortaya çıkacağını ifade eder. Bu atasözü, tarih boyunca güçlü kişilerin haksızlıkları karşısında susan veya sessiz kalanların suçlu olduğunu vurgular.

Bu atasözünün anlamı, şu şekilde açıklanabilir:

  • Arsızlık: Hakkı olmayan bir şeyi istemek, haksızlık yapmak, başkalarının hakkına tecavüz etmek gibi anlamlara gelir.
  • Güç: Bir şeyi yapma yeteneği veya gücü, kuvvet, kudret demektir.

Bu atasözünde, arsızlığın güçle birleştiğinden bahsedilmektedir. Arsız kişi, haksızlık yapmaktan korkmaz. Güçlü kişi ise istediğini elde etme gücüne sahiptir. Bu durumda arsız kişi, güçlü kişiden destek alarak haksızlığını sürdürebilir.

Bu atasözünün günümüzde de geçerliliğini koruduğu söyleyebiliriz. Güçlü kişiler, haksızlıkları karşısında susan veya sessiz kalanları kolayca suçlu gösterebilirler. Bu nedenle haksızlık karşısında susmak veya sessiz kalmak, aynı zamanda suç işlemektir.

Bu atasözü, şu şekilde örneklerle açıklanabilir:

  • Bir iş yerinde, güçlü bir yönetici, haksız bir şekilde bir çalışanı işten atabilir. Bu durumda, çalışanın susması veya sessiz kalması, haksızlığın sürdürülmesine katkıda bulunacaktır.
  • Bir ülkede, güçlü bir politikacı, haksız bir şekilde bir kanun çıkarabilir. Bu durumda, halkın susması veya sessiz kalması, haksızlığın sürdürülmesine katkıda bulunacaktır.

Toparlayacak olursak “Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş” atasözü, haksızlık karşısında susmanın veya sessiz kalmanın da suç olduğunu vurgular. Bu nedenle haksızlık karşısında susmamak, sessiz kalmamak ve mücadele etmek gerekir.

Kategori: